Bu haber 09 Haziran 2010

 

Gandhi Anketinden Hüsran Çıktı 
   Bu haber 09 Haziran 2010, Çarşamba 00:33:12 eklenmiştir.
  Gandhi Anketinden Hüsran Çıktı Kılıçdaroğlu nun adaylık sürecinde açık destek veren amiral gemi de büyük bir şok yaşanıyor. İşte hayal kırıklığının sebebi

 Yener Dönmez / Vakit

Hürriyet o haberi nasıl atladı?

İsrail avukatlığına soyunan Kemal beyin, genel başkan seçilmezden evvel oldukça kritik bir İstanbul ziyareti' gerçekleştirdiğini yazmıştım.

Çok önemli olduğunu düşündüğüm gizli ziyaret'in perde arkasını tüm ayrıntılarıyla o zaman sizlerle paylaşmıştım.

Ziyaret önemliydi, nitekim o günlerde Kemal beyin İstanbul'da Gürsel Tekin'le durum değerlendirmesi yaptığı da yazılıp çizilmişti. Ancak işin aslı hiç de bu kadar basit' değildi.

Kemal bey İstanbul'da daha ziyade gizlice başka bir şey' yapmıştı.
Aktaracağım yeni bir bomba kulis bilgisini sona saklayarak o günlerde neler olduğunu yeniden hatırlatmakta yarar var.

KILIÇDAROĞLU'NUN 'GİZLİ' İSTANBUL ZİYARETİ

Peki, neydi o gizlice yapılan şey?
Kemal bey Doğan Grubu yetkilileri ile gizlice bir araya gelip
Bir şeyler' konuşmuştu orda.

Baykal'la görüşmesinde aday olmayacağım' diyen Kılıçdaroğlu'nun İstanbul dönüşünden hemen sonra adaylığını açıklaması birlikte düşünüldüğünde bunun ne anlama geldiği şimdi daha net anlaşılıyor.

Zira Baykal'ın istifasından sonra birkaç kez üstüne basa basa aday olmayacağını açıklamıştı.

Bana öyle geliyor ki, Kılıçdaroğlu Grup'tan açık çek almasaydı, Baykal'a karşı aday olma cesaretini bile gösteremeyecekti.
Öyle ki, Parti Medyası'ndan kesintisiz tam destek' sözü alan Kılıçdaroğlu tereddütsüz adaylığını açıklamıştı...

DOĞAN GRUBUNUN SÜRPRİZ DESTEĞİ

Grubun, Kılıçdaroğlu'nu desteklemesinin asıl sebebinin, arsa - ihale ruhsatları'yla ilgili olduğunu daha önce belirtmiştim.

Bu tespit hiç kuşkusuz destek karşılığının en önemli maddesi' olarak kâğıt üzerinde karşımızda duracak ancak, gizli ziyaret' gereği Parti Medyası'nın o günden sonra yapacakları çok önemliydi...

Zaten o günden sonra vazifelerini ziyadesiyle yerine getirmeye başlamışlardı...

Öyle ki Kemal beyin CHP genel başkanı seçilmesine rast gelen günlerde Doğan medyasının bilen adam'ı A&G Araştırma Şirketi'nin sahibi Adil Gür Kılıçdaroğlu, CHP'nin oyunu en az 2 ya da 3 puan artırdı' yorumunu yapmıştı.

Hatırlarsanız Doğan Grubu'nun en iri gazetesinin başyazarı' da yazı işleri müdürü' de bu işe pek sevinmişti.

Kongrede Kılıçdaroğlu konuşurken bir ara kendilerini kaybedip ayakkabılarını çıkararak çoraplarıyla sandalyeye (bir rivayete göre masaya) çıkıp ellerini patlatırcasına alkışlarken yakalanmışlardı...

Yaşlarına rağmen kendilerinden beklenmeyen performansı gösterip heyecanlanarak kendilerinden geçmişlerdi.

Peki neydi dertleri?

Yazı işleri müdürü' ve başyazarın' dertlerini yazmakla bitmez, lakin patronlarının derdi gayet basit ve netti...

Daha evvel de üst kurul başkanı, bakan, başbakan, belediye başkanı, demeyip kapı kapı dolaşmıştı; arsa için, imar izni için, iskan için, lisans için, ihale için...
Kılıçdaroğlu onlar için yeni bir ümitti...
Doğan bir güneşti adeta.
Ama her yenilik her zaman yeni bir umut olmuyor işte...

Bakın size yine bomba bir haber vereyim...
Hürriyet'in yazamadığı, göz göre göre atladığı bir haber bu...

Hani, İtibar oluşturmanın ve onu korumanın 18 temel kuralından biri ölçmektir. Ölçemediğiniz şeyi yönetemezsiniz' deniliyor ya...

HÜRRİYET'İN YAPTIRDIĞI ANKETTEN ÇIKAN SONUÇ: HÜSRAN!

İşte Hürriyet yönetimi de geçtiğimiz günlerde büyük bir beklenti ve umutla ciddi paralara A&G Araştırma Şirketi'ne bir araştırma yaptırıyor.
Ölçtürüyor yani Kemal beyi.

Ama araştırmadan çıkan sonuç bir hayli ilginç...

Şimdi sıkı durun, Hürriyet'in açıklayamadığı araştırma sonucunu açıklıyorum:

A&G'ye göre Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP'nin oyları yüzde 5 gerilemiş...

Yani, kongre heyecanıyla şişirilen kartel destekli yelkenler suya düşmüş!

Hürriyet yönetimi tam anlamıyla bir şok yaşıyor. Çıkan sonucu yayınlasa bir türlü dert, yayınlamasa bin türlü dert...

Rüyamda görsem inanmazdım: Hürriyet gibi büyük bir gazetenin!' böyle bir haberi atlayacağına!

9 Haziran 2010 Tarihli ve 27606 Sayılı Resmi Gazete 09.06.2010 - İşte 9 Haziran Günün Gazete Manşetleri  
   Bu haber 09 Haziran 2010, Çarşamba 00:37:39 eklenmiştir.
  9 Haziran 2010 Tarihli ve 27606 Sayılı Resmi Gazete 09.06.2010 - İşte 9 Haziran Günün Gazete Manşetleri

 YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ

 BAKANLIKLARA VEKÂLET ETME İŞLEMİ

—  Milli Savunma Bakanlığına, Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa DEMİR’in Vekâlet Etmesine Dair Tezkere

—  Çevre ve Orman Bakanlığına, Ulaştırma Bakanı Binali YILDIRIM’ın Vekâlet Etmesine Dair Tezkere

 YÖNETMELİKLER

—  Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera-Koro Bölümü Şan Anasanat Dalı Mesleki Hazırlık Sınıfı Öğretim ve Sınav Yönetmeliği

—  Dokuz Eylül Üniversitesi Yaz Öğretimi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

 

TEBLİĞLER

—  2010 Yılı Mayıs Ayına Ait Dahilde İşleme İzin Belgelerinin (D1) Listesi

—  2010 Yılı Mayıs Ayına Ait Yurt İçi Satış ve Teslim Belgelerinin (D3) Listesi

—  2010 Yılı Mayıs Ayına Ait Hariçte İşleme İzin Belgelerinin (H) Listesi

—  2010 Yılı Mayıs Ayına Ait Vergi, Resim ve Harç İstisnası Belgelerinin (Y) Listesi

—  Firma Talebine İstinaden İptal Edilen Dahilde İşleme İzin Belgeleri Listesi

—  Re’sen Kapatılan Dahilde İşleme İzin Belgeleri Listesi

 

Türkiye ile Rusya arasında tarihi anlaşma 
   Bu haber 09 Haziran 2010, Çarşamba 01:14:18 eklenmiştir.
  Asyada İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı, önemli anlaşmalara da ev sahipliği yaptı.
İstanbul'da gerçekleştirilen Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı beklenen Türkiye-Rusya nükleer işbirliği anlaşmasına tanıklık etti...

İki ülke başbakanları nezdinde, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ve Rusya Federal Çevre, Endüstri ve Nükleer Denetleme Servisi arasında imzalanan anlaşma ile nükleer tesis ve faaliyetlere lisans verilmesine ilişkin bilgi ve tecrübe değişimi gerçekleşecek...
Anlaşmanın 2-3 hafta içerisinde TBMM genel kurulu'nun onayına sunulması bekleniyor..

İki ülke arasında turizm alanında imzalanan ortak bildiri de dikkat çekti. Bildiri ile iki ülke vatandaşı turistlerin güvenliklerinin sağlanması amaçlanıyor...
ETİKETLER :  Asyada İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı, önemli anlaşmalara da ev sahipliği yaptı. , 


Zirveden çıkan karar 
   Bu haber 09 Haziran 2010, Çarşamba 00:04:18 eklenmiştir. 
  Asya Zirvesinde Gazzeye yardım taşıyan gemilere bir ülke hariç diğer ülkelerden kınama geldi. İşte o ülke...

 Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı'nın 3. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sonunda Türk Dönem Başkanlığı'nca yapılan Başkanlık Açıklamasında, İsrail hariç bütün üye ülkelerin Gazze Şeridi'ne insani yardım taşıyan uluslararası yardım konvoyuna İsrail'in saldırısını kınadıkları belirtildi.

Türk Dönem Başkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Uluslararası ve bölgesel barış ve güvenliği tehlikeye atma potansiyeli taşıyan tehditleri ele almak sorumluluğu tahtında, bir üye ülke hariç, tüm diğer üye ülkeler, 31 Mayıs sabahı Doğu Akdeniz'de uluslararası sularda seyretmekte olan ve Gazze Şeridi'ne insani yardım taşıyan uluslararası yardım konvoyuna İsrail Silahlı Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen eylem karşısında derin endişelerini ifade etmişler ve bu hareketi kınamışlardır" denildi.

BİLDİRİDE NELER VAR?

Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler (AİGK) 3. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sonunda yayımlanan bildiride, Asya ülkelerinin karşı karşıya kaldığı sorunlar, bölgesel ve uluslararası konulara yer verildi, Orta Doğu ve Irak ve Afganistan gibi sorunlu bölgelere atıfta bulunuldu.

Bildiride, AİGK'nın BM tüzüğüne ve genel olarak kabul edilen BM prensip ve normlarına bağlılığı teyit edilerek, uluslararası hukukun önemi ve uluslararası konulara çok taraflı yaklaşımın gerekliliği vurgulandı. Uluslararası hukukun temel prensiplerine, çok kültürlülük ve büyüyen bağımlılık çerçevesinde BM çatısı altında yapılan ortak çabalarla destek olunması çağrısında bulunulan bildiride, Asya'nın barış içinde kalmasının önemine işaret edildi.

Zirve katılımcıları terörü "güçlü bir şekilde ve tek bir ses olarak" kınadıklarını belirterek, ne zaman, nerede ve kim tarafından işlenirse işlensin terör eylemlerinin uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturduğunu bildirdi. "Biz terörizmin, herhangi bir din, millet, uygarlık ve etnik grupla bağının olmadığına inanıyoruz" denilen bildiride, terörizmle uluslararası mücadele ve bu konuda çifte standartlardan kaçınılarak BM öncülüğünde terörizme karşı bütün devletlerin birlikte hareket etmesi gerektiği vurgulandı.

BM'de uluslararası terörizmin tanımı tartışmalarının sonuçlandırılması çağrısında bulunulan bildiride, AİGK belgelerinde yer alan ve önceki zirve ya da bakanlar toplantısında kararlaştırıldığı şekilde silahsızlanma ve nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılmasına bağlılık teyit edildi.

Washington'daki nükleer enerji zirvesinin ve daha sonra Tahran'da yapılan alternatif nükleer zirvenin not edildiği belirtilen bildiride, Güney Asya'nın nükleer silahlardan arınmış bir bölge olması çağrısında bulunuldu.

Bildiride, uyuşturucu kaçakçılığı ve bu alandaki mücadele konusuna da yer verilerek, örgütlü suçlara karşı mücadelede aktif işbirliği gereğine işaret edildi.

Devletler arası ilişkilerde toprak bütünlüğü ve ülkelerin bağımsızlıklarına saygıya bağlılığın yeniden teyit edildiği kaydedilen bildiride, ayrılıkçılığın istikrar, güvenlik, bağımsızlık, toprak bütünlüğü ve ülkelerin sınırlarının ihlal edilemezliği ilkelerine karşı büyük bir tehdit olduğu belirtildi.

Üyeler, topraklarının herhangi bir ayrılıkçı hareket tarafından kullanılmamasını ve bu ayrılıkçılarla herhangi bir ilişki kurmamayı, onlara herhangi bir destek sağlamamayı da teyit ettiler.

Bu arada, bildiride BM'nin ve uluslararası hukukun toplumların kendi kaderlerini kendilerinin tayin etmesi ilkesine de atıfta bulunuldu.

Bildiride, AİGK'nin sorunların barışçıl yollarla çözümü ilkesi çerçevesinde dolaylı ya da dolaysız tehdit ya da güç kullanımının devletlerin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığına, ayrıca bölgesel ve uluslararası barışa tehdit oluşturduğu kaydedildi.

Enerji alanındaki güvenliğin önemine dikkat çekilen bildiride temiz enerji kaynaklarının geliştirilmesi gerektiği üzerinde de duruldu.

-EKONOMİK KRİZ-

Bildiride, uluslararası ekonomik krizin olumsuz etkisine atıfta bulunularak, bu krizin değişik ekonomik sistemler arasındaki dengesizlikleri ön plana çıkardığı ve finans kurumlarının yeniden yapılanmasının gerektiği vurgulandı. Bildiride, uluslararası topluma krize karşı sürdürülebilir ve kapsamlı bir tepki verme çağrısında bulunularak, finans kurumlarının reformu için çabaların desteklenmesi kararlaştırıldı.

Üyeler, BM reformu ve insan haklarının korunması gibi konulara da yer verdikleri bildiride, insan haklarının vazgeçilemez, bölünemez ve birbirine bağımlı bir ilke olduğu hususunu vurguladı. Medeniyetler arası diyaloğun önemine işaret edilen bildiride, bu çerçevede yapılan zirveler hatırlatıldı.

-ORTA DOĞU-

Sonuç bildirisinde, Orta Doğu'daki durumdan duyulan endişeye vurgu yapılarak, taraflara kalıcı, sürdürülebilir bir barış ortamı oluşturulması için BM kararlarına uymaları çağrısında bulunuldu. Bildirinin bu maddesinde BM kararları çerçevesinde iki devletli çözüm ilkesi doğrultusunda Filistin devletinin kurulmasına ilişkin müzakerelere de atıfta bulunuldu.

Afganistan'daki duruma da değinilen bildiride, bu ülkenin toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve birliğine duyulan saygı belirtildi. Bildiride, Afganistan'ın ekonomik açıdan kendi kendine yeten bir ülke olmasının önemine işaret edilerek, insani yardım da dahil olmak üzere bu ülkeye mümkün olduğu kadar bütün alanlarda yardım edilmesi gerekliliği vurgulandı.

Uyuşturucu kaçakçılığı, terörizm ve diğer suçlar arasında bir bağlantı bulunduğu belirtilen bildiride, uyuşturucu kaçakçılığı ile uluslararası mücadelenin önemine dikkat çekildi. "Afganistan'ın ve halkının karşılaştığı tehditlerin farkındayız" denilen bildiride, bu ülkede kalıcı bir barış ortamı sağlanmasının Afganistan hükümetinin çabaları ile uluslararası çabaların birleştirilmesiyle mümkün olduğu kaydedildi.

Bildiride, BM'nin Afganistan konusunda daha etkin bir rol oynaması gerekliliği üzerinde durularak, Irak'taki siyasi sürecin gelişiminden duyulan memnuniyet de dile getirildi ve Irak'ın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığına  vurgu yapıldı.

Sonuç bildirisinde, güven artırıcı önlemlerin uygulanmasının önemine işaret edilerek, önceki bu türden uygulamaların başarısından duyulan memnuniyet dile getirildi.

Bir sonraki AİGK dışişleri bakanları toplantısının 2012 yılında yapılacağı belirtilen bildiride, 4. devlet ve hükümet başkanları zirvesinin ise 2014 yılında düzenleneceği kaydedildi.

ETİKETLER :  abdullah gül, asya zirvesi sona erdi, asya zirvesi, asya zirvesi sonuç bildirgesi,